19 Mayıs 2013 Pazar

Neden diye sorma...

"Hayatım boyunca kendimle ilgili uzun açıklamalara girmekten kaçındım. Yani duygularımı bütün açıklığıyla uzun uzun anlatmadım kimseye. Bunu yapmak doğru muydu bilemiyorum ama bu böyle sürdü. İstedim ki bana bu kadar yakın olan insanlar birkaç kelimeyle, birkaç cümleyle, bir bakışla, bir nefes alışımla anlasınlar neler olup bittiğini. Çünkü ben böyle anlayabiliyorum. Eğer sahiden birinin yakınında duruyorsam, bu kadarla da olsa farkında varabiliyorum olup bitenlerin. Yakınlarında olmanın hakkını veriyorum ve bunu onlardan da bekliyorum." 
    Bazı kitaplar vardır ki kendinizi bulursunuz onlarda.
    Bazense sayfalarına sıkışmış bir paragraf özetler son zamanlarda tüm hissettiklerinizi.
    Bazen tek bir cümle, bazen tek bir kelime, bazense yalnızca anlamsız konulmuş üç nokta...
"İnsan bazen doğru kelimeleri, doğru cümleleri bulabildiğini zannediyor, henüz yaşanmamış anlara ilişkin." 
   Böylesine şeyler tek olmadığınıza inandırır sizi ve anlamsızca tebessüm etmenize bile sebep olabilir dahası.
   Fakat belki de sonrasında hüzünlenirsiniz durduk yere; çünkü henüz karşılaşmamışsınızdır var olduğuna inandığınız bu kimseyle/kimselerle. Hemen ardından her zamanki gibi yine tekrarlarsınız o cümleyi istemsizce:
"Hâlâ umut var!" 

  Sonra, sonra yine bi' bakmışsın ki her şey hâlâ aynı. Neyse. Sağlık olsun, hayırlısı tabi.
"Neden diye sorma, izle, düşün, dinle ve anlamaya çalış. Anladığını düşündüğü şey gerçektir merak etme. O kadar da gizlemiyorum."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder