28 Ocak 2014 Salı

Kelimelerin acizliği...

Nasıl anlatmalıyım bilmiyorum.

Yanında şimdiye dek hiç bulunmadığı halde, kendini anlatmadığın halde ve doğru düzgün muhabbet bile edememiş olmamana rağmen seni olabildiğince iyi tanıyabilecek bir insanın varlığına başkalarını nasıl inandırabilirim bilmiyorum.
Ama siz başkaları, bana inanın ki bu his muhteşem ve gerçek, bi' o kadar da tarifsiz...

Genelde yaşanmaz bu durum ama yaşandığında, genelde ya bir kitapta ya da bir şarkıda buluşulur.
Çünkü kitaplar ve şarkılar insanların yerine konuşur; insanların düşündüklerini yazar, söyleyemediklerini söyler. 

And if you have five seconds to spare
Then i'll tell you story of my life
Sixteen, clumsy and shy
That's the story of my life

Yazmamalıydım. Çünkü dile getirince büyü bozuluyor, her zaman her şeyde olduğu gibi. Sanırım kanun bu.
Ama artık biraz daha fazla sıradanlaşarak, yaşama sanatını hayatına uydurmaya çabalayan bir sanatçıyı oynayacağım. Just like everybody else does

Ve elbette ki o mühim şarkı, anın soundtracki: Novembre - Aquamarine