15 Kasım 2013 Cuma

Nereden Nereye

Sevildiğini bilmek şımarıklığı...
Ama emin olmak değil, bilmek yalnızca; çünkü böyle bir şey ancak farklı bir boyutta olağan kabul edilebilir. Öyle değil mi?

En güzel gün aynı zamanda nasıl en korkutucu gün olabilir? Kahkahaların yerini en olmaması gereken günde nasıl gözyaşları alabilir?

Bir duygunun adı nasıl konamaz? Hissettiği şeyin adını bilmeden nasıl yaşayabilir ki insan? Yaşamak denirse ona, bilmeyerek de yaşanılmaz mı ki?

Bir daha karşılaşmayacağını bildiği fırsatları nasıl bile bile geri teper insan? Sonrasında pişman olacağını bile bile nasıl gerçeklere gözünü yumar?

Çok şeyin farkında olup da nasıl farkında değilmişlik rolünü oynayabilir peki insan? Herkes başarabilir mi ki oyun oynamayı?
Oyun oynamak demişken; hangimiz aştık ki çocukluğu? Ne zaman geldi bugün?

Görünenden çok görünmeyende gizlidir asıl gerçek ve önemli olan, sergilenmeyeni görmeyi başarabilmek. 

Neyse. İnsandır yapar. 
Olmam der olur, oldum der biter.

Saçmalık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder