13 Haziran 2012 Çarşamba

'Tesadüfler ki tesadüfi değildir.'

Bilmem ki derdim ne benim.
Ya da
Yine bilmiyorum ki ta en başında derdim neydi benim.

Elif Şafak sıralamıştı ya hani bir kitabında,
Belki bilirsin;
'Bir yerlerde birden fazla alamet olmalı ki...'
diye devam eden birkaç cümleyi.

İşte ben de, o günden bu yana, hep 'Bir yerlerde birden fazla alamet olmalı ki...' diye başlayan cümleler kurar oldum.

Nedenini bilmiyorum.
Belki de biliyorum ama itiraf etmeye yüzüm yok, kim bilir...

En başında çok şeyin farkında olsaydım;
Biliyorum ki inanmazdım tesadüf dediğimiz o şeye.
Hayır! Pişman değilim inanmış olmaktan aslında-

Dur dur hemen yanlış anlama. Şu anda inandığım yok zaten tesadüflere.
Artık biliyorum;
'Tesadüfler ki tesadüfi değildir.'
Cevaplayamadığım o kadar çok soru var ki...
Ne zaman bir sonuca vardığımı düşünsem hep bir paradoksa düşüyorum.

Kendim başlattığım o masalın keffaretini ödüyorumdur belki de, kim bilir...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder